New York eyaletinde 2022 yılında düzenlenen bir konferans sırasında Rüşdi’yi yüzünden, boynundan ve karnından defalarca bıçaklayan Matar’ın davası için jüri seçimi Salı günü başladı. Savcılar ve savunma avukatları, küresel ortamın İslam’a yönelik önyargıları artırdığını belirterek, adil bir jüri seçmenin zor olabileceğini dile getirdi.
Saldırının Ardından Gelişmeler
Saldırı sonucunda 77 yaşındaki yazar sağ gözünü kaybederken, karaciğeri de ciddi şekilde zarar gördü. Hadi Matar, ikinci derece cinayete teşebbüs ve ikinci derece saldırı suçlamalarını reddetti. Davanın birkaç kez ertelendiği belirtilirken, avukatlarının Chautauqua’da adil bir yargılama yapılamayacağını savunarak duruşmanın başka bir yere taşınmasını talep ettiği, ancak bu talebin reddedildiği bildirildi. Matar’ın, savcılık tarafından önerilen 20 yıllık ceza anlaşmasını kabul etmediği aktarıldı.
Dava Süreci ve Suçlamalar
Eğer suçlu bulunursa Matar, cinayete teşebbüs suçundan 25 yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya kalacak. Ayrıca ABD ve Lübnan çifte vatandaşı olan sanık, federal düzeyde “terör eylemi gerçekleştirmek” ve ABD’nin “terör örgütü” olarak tanımladığı İran destekli Hizbullah’a “maddi destek sağlamak” suçlamalarıyla da yargılanıyor.
Savcılığın iddiasına göre, Matar’ın saldırısı rastgele bir eylem değil, 1988 yılında yayımlanan ve İslam’a hakaret içerdiği gerekçesiyle büyük tepki toplayan Şeytan Ayetleri adlı kitap nedeniyle İran liderliği tarafından Rüşdi’ye yönelik çıkarılan ölüm fetvasıyla bağlantılı. Saldırının ardından basına konuşan sanık, New Jersey’den yola çıkarak Rüşdi’nin konuşma yapacağı etkinliğe bilerek gittiğini ve yazarı İslam’a saldırmakla suçladığını söylemişti.
Duruşmada Rüşdi Tanık Olarak Dinlenecek
Yargılama sürecinde Selman Rüşdi’nin de mahkemeye tanık olarak çıkması bekleniyor. Yazar, saldırıdan sonra yayınladığı anılarında ve verdiği röportajlarda, olay anında hayatını kaybedeceğini düşündüğünü ifade etmişti.
Kendi ifadesine göre Müslüman bir Keşmir ailesinde büyüyen Rüşdi, 1989’da İran’ın dini lideri Ayetullah Ruhullah Humeyni’nin kendisi hakkında ölüm fetvası vermesinin ardından uzun yıllar saklanmak zorunda kalmıştı. O dönemde Batı’da ifade özgürlüğüne destek amacıyla geniş çaplı protestolar düzenlenmişti. 1998’de İran yönetimi fetvayı resmî olarak desteklemeyeceğini açıklamış ve Rüşdi yeniden toplum içine çıkmaya başlamıştı.
Savunma ve Savcılığın Stratejileri
Savcılar, saldırının tanıklar ve video kayıtlarıyla sabit olduğunu belirterek, davada fetvanın konu edilmeyeceğini açıkladı. Ancak Matar’ın avukatı, mevcut küresel gerilimlerin jüri üyeleri arasında Arap Amerikalılara ve Müslüman topluma karşı önyargı oluşturabileceğini savundu.
Yorum Yap