Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) siyonist İsrail ordusu mensubu hahamı öldürdüğü gerekçesiyle idam cezasına çarptırılan üç Özbekistan vatandaşıyla ilgili gelişmelere bir yenisi daha eklendi. Özbekistan Dışişleri Bakanlığı, Kun.uz’a yaptığı açıklamada, söz konusu vatandaşların cezalarının hafifletilmesi ve haklarının korunması için diplomatik çabaların olduğunu duyurdu.
Özbek Yetkililer Süreci Yakından Takip Ediyor
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ahror Burhonov, yaptığı açıklamada, konunun bakanlık nezdinde ve Özbekistan’ın Abu Dabi Büyükelçiliği tarafından yakından takip edildiğini vurguladı. Burhonov, “Bu konu Özbekistan Dışişleri Bakanlığı ve ülkemizin BAE Büyükelçiliği tarafından sürekli olarak dikkat çekmektedir” ifadelerini kullandı.
Hukuki Yardım ve Konsolosluk Desteği Sağlanıyor
Açıklamada, vatandaşlara hukuki destek sağlanması, cezalarının hafifletilmesi ve haklarının korunması amacıyla gerekli tüm diplomatik ve konsolosluk adımlarının atıldığı kaydedildi. Ayrıca, sanıklara yönelik hukuki danışmanlık hizmetlerinin sürdüğü ve BAE makamlarıyla aktif diyalog kurulduğu belirtildi.
WOLAS’ın Uluslararası Çağrısı Etkisini Gösterdi
Küresel insan hakları örgütü WOLAS (World League for the Aid of Stateless), geçtiğimiz haftalarda yaptığı çağrıyla Özbekistan hükümetine “vatandaşlarının haklarını savunma” yönünde kamuoyu baskısı oluşturmuştu. Bu çağrı, uluslararası medyada yankı bulmuş ve Özbek yetkililerin sürece daha görünür şekilde müdahil olmasına vesile olmuştu.
Öncelik: Vatandaşların Hakları
Bakanlık, konunun sadece bireysel bir dava olmadığını, Özbekistan’ın genel diplomatik ilkeleri açısından da önemli olduğunu belirterek:
“Vatandaşlarımızın hak ve meşru menfaatlerinin korunması, Dışişleri Bakanlığı’nın her zaman önceliklerinden biri olmayı sürdürecektir.”
açıklamasında bulundu.
Ne Olmuştu?
Daily Islamist’in özel haberi ile daha önce aktardığı bilgilere göre, BAE’de tutuklanan üç Özbekistan vatandaşı, ağır cezai ithamlarla yargılanarak idam cezasına çarptırılmıştı. Olayın ardından Müslümanlar toplumlarda tepkiler yükselmiş, özellikle sosyal medya üzerinden davaya ilişkin adalet ve diplomatik müdahale çağrıları yapılmıştı. WOLAS’ın bu çağrılara öncülük etmesi, sürecin seyrini etkileyen önemli bir gelişme oldu.
Yorum Yap