Papa Francis Hayatını Kaybetti: Vatikan 88 Yaşındaki Ruhani Liderin Ölümünü Duyurdu
Katolik Hristiyanların dini lideri öldü. Vatikan, 266’ncı Papa Francis’in 88 yaşında hayatını kaybettiğini açıkladı. Zatürre tedavisi sonrası geçtiğimiz günlerde hastaneden taburcu edilen Papa, Roma’daki konutunda yaşamını yitirdi.
Vatikan’dan yapılan açıklamada, Papa Francis’in ölüm nedeni hakkında herhangi bir detay verilmezken, sadece konutunda hayatını kaybettiği bilgisiyle yetinildi. Açıklama, Vatikan’ın resmi X hesabı üzerinden kamuoyuna duyuruldu.
Papa Francis Kimdir?
13 Mart 2013’te, sadece iki gün süren kısa bir konklav sürecinde seçilen Papa Francis, Katolik Kilisesi tarihine pek çok ilkle geçmişti. Arjantin doğumlu olan Francis, Latin Amerika’dan seçilen ilk papa olmasının yanı sıra, Güney Yarımküre’den gelen ilk papa olma unvanını da taşıyordu.
Seçildiğinde 266’ncı papa olan Francis, özellikle yoksulluk karşıtı söylemleri, çevre duyarlılığı ve mültecilere yönelik mesajlarıyla dünya çapında dikkat çekse de batıl bir inancın liderliğini üstlenerek bu dünyadan ayrıldı.
Son Görünmesi Aziz Petrus Meydanı’ndaydı
Papa Francis, zatürre nedeniyle uzun bir süre Roma’daki hastanede tedavi görmüş, kısa süre önce ise taburcu edilmişti. Pazar günü Aziz Petrus Meydanı’na çıkarak binlerce kişiyi kutsayan Papa, sağlık sorunlarına rağmen halkı selamlamış ve meydanda papa arabasıyla sürpriz bir tur atmıştı.
Papa Francis’ten Tarihi Çıkış: İsrail’e Savaş Suçları Soruşturması Çağrısı
Dünya Katoliklerinin ruhani lideri Papa Francis, hayatını kaybetmeden önce, ilk kez açık şekilde İsrail’in Gazze ve Lübnan’a yönelik saldırılarına ilişkin bir savaş suçu soruşturması çağrısında bulunmuştu. Eylül 2024’te yaptığı açıklama, Vatikan tarihinde Siyonist rejime karşı bu düzeyde yapılan en sert çıkışlardan biri olarak kayda geçti.
“Ahlak Dışı ve Orantısız”
Papa Francis, İsrail’in Gazze Şeridi ile Lübnan’a yönelik hava saldırılarını “ahlak dışı” ve “orantısız güç kullanımı” şeklinde nitelendirmiş, bu eylemlerin uluslararası savaş hukukunu ihlal ettiğini söylemişti. Bu sözleri, Batı kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, İsrail’e yönelik uluslararası baskının da artması noktasın önemli bir çıkış olmuştu.
Yorum Yap