Arnavutluk’ta nüfusun önemli bir kısmını oluşturan Müslümanlar, kamu kurumlarında ibadet alanlarının bulunmaması ve namaz saatlerine uygun esneklik sağlanmaması gibi temel konularda çeşitli engellerle karşılaşmaya devam ediyor. Ayrıca, karşılaştıkları ayrımcılık vakalarını resmi mercilere bildirme noktasında çekimser davrandıkları belirtiliyor.
Müslümanlar Ayrımcılık Konusunda Çekimser Davranıyor
Avrupa İslamofobi Raporu yazarlarından araştırmacı gazeteci Kristina Millona, konuyla ilgili değerlendirmesinde, ülkede Müslümanların karşılaştığı ayrımcılıkla ilgili yeterli istatistiki verinin bulunmadığını belirtti. Millona, Müslümanların maruz kaldıkları ayrımcı uygulamaları takip eden resmi bir kurumun olmamasının büyük bir eksiklik olduğunu vurgulayarak, Müslüman toplulukların, yaşadıkları sorunları yetkililere bildirme konusunda isteksiz olduklarını ifade etti.
Ülkedeki kamu kurumlarında mescit bulunmamasına ve çalışma saatlerinde namaz vakitlerine yönelik esneklik sağlanmamasına dikkat çeken Millona, Müslüman çalışanların iş yerlerinde yaşadığı ayrımcılığı bildirme noktasında da çekingen davrandıklarını dile getirdi.
Gazze Protestolarına Müdahale Girişimleri
Arnavutluk’ta protesto düzenlemek için resmi izin gerekmese de yetkililere önceden bildirimde bulunma zorunluluğu bulunuyor. Millona, Gazze’deki saldırılara karşı düzenlenmek istenen protestoların, yetkililer tarafından mantıklı bir gerekçe sunulmadan reddedildiğini belirtti. Bazen ise gösteriler için planlanan tarihin “kamuya açık etkinlikler için uygun olmadığı” gibi gerekçelerle engellenmeye çalışıldığını aktardı. Tüm bu sınırlamalara rağmen, Gazze’deki zulme dikkat çekmek isteyen grupların gösterilerini gerçekleştirdiğini kaydeden Millona, bu tür engellerin kabul edilemez olduğuna işaret etti.
Müslüman Kadınların Temsiliyeti Yetersiz
Millona, ülkedeki feminist hareketlerin, Müslüman kadınların yaşadığı hak ihlallerine yeterince duyarlılık göstermediğine de değindi. Başörtüsünü çıkarmaya zorlanan veya farklı ayrımcılıklara maruz kalan Müslüman kadınların olduğunu vurgulayan Millona, bu konuda çalışan bir girişimin bulunmadığını ve feminist hareketler içinde başörtülü kadınların temsil edilmediğini ifade etti.
Yetkililere Çağrı: Hak İhlalleri Kayıt Altına Alınmalı
Millona, devlet kurumlarının Müslümanlara yönelik bilinç artırıcı çalışmalar yapması gerektiğini belirterek, ayrımcılık vakalarının yetkili mercilere bildirilmesi gerektiği konusunda farkındalık oluşturulmasının önemine dikkat çekti. Ayrıca, kamusal alanda kullanılan İslam karşıtı söylemlerin resmi olarak kayıt altına alınmamasının hesap verilebilirlik noktasında büyük bir boşluk oluşturduğunu ifade etti.
Arnavutluk’ta Müslüman karşıtlığının sistematik bir hale gelmemiş olmasına rağmen, Müslümanların temel haklarını koruma noktasında ciddi eksiklikler bulunduğu ve bu konuların daha fazla gündeme getirilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Yorum Yap