22 Mart 2004 sabahı, Filistin’in yiğit mücahidi, direnişin sembol ismi Şeyh Ahmed Yasin, İsrail işgal güçleri tarafından düzenlenen hava saldırısı sonucu şehadete yürüdü. Hayatını adadığı Filistin ve Özgür Kudüs davası uğrunda, tekerlekli sandalyesinde dahi mücadeleyi bırakmayan bu büyük lider, ardında emsal bir direniş mirası bıraktı.
Şehadetinin 21. yılında, Şeyh Ahmed Yasin’in cesareti ve fedakarlığı ve Filistin mücadelesindeki kararlılığı hala dipdiri bir miras olarak duruyor. Onun bıraktığı miras, yalnızca bir Kudüs’ün ve Filistin’in özgürlüğü için değil, tüm ümmetin onuru için süren mücadelenin bir temeli olmaya devam ediyor.
Hamas’ı kurmuştu
1983 yılında, daha sonra İzzeddin el-Kassam Tugayları olarak bilinecek silahlı direnişin temellerini attığı gerekçesiyle tutuklanan Şeyh Ahmed Yasin, 13 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak iki yıl sonra, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi ile İsrail arasında gerçekleşen mahkum takası kapsamında serbest bırakıldı. Hapisten çıktıktan sonra mücadelesine ara vermeden devam eden Yasin, Müslüman Kardeşler çizgisindeki yol arkadaşlarıyla birlikte 1987 yılında Gazze’de İslami Direniş Hareketi (Hamas)’ni kurdu.

İsrail hapishanelerinde 8 yıl kaldı
Hamas, 1987 yılında kurulduktan kısa bir süre sonra başlayan 1. İntifada ile adını duyurmaya başladı ve sosyal alanda giderek daha fazla etkili hale geldi. Bu durumdan rahatsız olan İsrail, 1989 yılında Şeyh Ahmed Yasin’i tutuklayarak müebbet hapis cezasına çarptırdı. Yasin, hapiste geçirdiği 8 yıl boyunca, kendisiyle kalmayı tercih eden iki oğluyla birlikte ağır hücre koşullarında tutuldu. 1997 yılında, Ürdün’de Halid Meşal’e yönelik başarısız suikast girişimi sırasında yakalanan iki Mossad ajanına karşılık serbest bırakıldı. Hapiste kaldığı süre boyunca sağlık durumu ciddi şekilde kötüleşen Yasin, sağ gözünü tamamen kaybetti ve işitme kaybı yaşadı. Serbest bırakıldıktan sonra Ürdün’e giderek bir süre tedavi gördü.
Yorum Yap