Konuşmasına Türkiye’deki 85 milyon vatandaşın selamlarını ileterek başlayan Erdoğan, Malezya’ya her gelişinde büyük bir memnuniyet duyduğunu ifade etti.
Filistin meselesine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Filistin halkına ikinci bir Nekbe yaşatılmasına kimsenin gücünün yetmeyeceğini” vurguladı. İsrail’in yol açtığı tahribatın bedelinin tahsil edilmesi gerektiğini belirten Erdoğan, elde edilecek kaynakların Gazze’nin yeniden inşası için kullanılmasının zorunlu olduğunu dile getirdi. Ayrıca, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu eleştirerek, Gazze halkına yeni yerler aramak yerine, bölgede neden olduğu ekonomik kayıpları telafi edecek çözümler bulması gerektiğini söyledi.
İsrail’in İşgal Politikalarına Tepki
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail tarafından işgal edilen ev, arazi ve iş yerlerinin gerçek sahipleri olan Filistin halkına iade edilmesi gerektiğini belirtti. Malezya Başbakanı Enver İbrahim ve Malezya halkına misafirperverliklerinden dolayı teşekkür eden Erdoğan, Türkiye ile Malezya arasındaki tarihi bağlara dikkat çekti. İki ülkenin ilişkilerinin 60 yılı aşkın bir geçmişe sahip olduğunu hatırlatarak, bu dostane ilişkilerin gelecekte daha da güçleneceğini ifade etti.
Küresel Dönüşüm ve Değişen Dengeler
Dünyada büyük değişimlerin yaşandığı bir dönemde Malezya ziyaretini gerçekleştirdiğini söyleyen Erdoğan, üretim ve tüketim alışkanlıklarının dönüşüm geçirdiğini belirtti. Küresel güç mücadelesinin etkilerini değerlendiren Erdoğan, bu değişimlerin siyasi, ekonomik ve sosyal alanlarda önemli kırılmalara yol açtığını ifade etti. Küresel rekabetin giderek daha yıkıcı hale geldiğini ve korumacı politikaların yaygınlaştığını vurguladı.
Mevcut uluslararası sistemin İkinci Dünya Savaşı’nın galipleri tarafından şekillendirildiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünya ekonomisinin ve finans sisteminin bu ülkelerin kontrolünde olduğunu belirtti. Kaynakların büyük bölümünün, bu güçlerin ekonomik ve siyasi nüfuzlarını artırmak için kullanıldığını ifade eden Erdoğan, bağımsızlık hareketlerinin askeri darbelerle kesintiye uğratılmasının tesadüf olmadığını söyledi. Küresel adaletsizlikleri sorgulayan Erdoğan, mevcut düzenin yalnızca güçlü olanı koruduğunu ve bunun sürdürülebilir olmadığını vurguladı.
Adil Bir Küresel Düzen Vurgusu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, adaletin göz ardı edildiği bir dünya düzeninde barış ve kalkınmanın mümkün olamayacağını belirterek, Türkiye’nin her platformda bu adaletsizliğe karşı çıktığını ifade etti. İslam dünyasının küresel yönetim sisteminde yeterince temsil edilmediğini hatırlatan Erdoğan, dünya nüfusunun dörtte birini oluşturan Müslümanların uluslararası kararlarda söz sahibi olması gerektiğini belirtti. Adil, kapsayıcı ve paylaşımcı bir küresel düzenin inşa edilmesinin bir tercih değil, zorunluluk olduğunu vurguladı.
“Dünya beşten büyüktür” söyleminin bu anlayışın bir yansıması olduğunu belirten Erdoğan, küresel eşitsizliklerin giderilmesi gerektiğini dile getirdi. Çatışmalar yerine barışın, korku yerine güvenin, şiddet yerine huzurun hâkim olduğu bir dünyanın inşa edilmesi gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı, adil bir sistemin mümkün olduğunu ifade etti.
Yorum Yap