Son günlerde, Gazze’deki direniş gruplarının elinte tutulan İsrailli rehinelerin serbest bırakılması, ülkede derin bir duygusal sürece neden oldu. Hamas ve diğer silahlı grupların elinde esaret altında bulunan kişilerin kurtarılması, İsrail genelinde büyük bir dikkatle takip edildi.
Rehinelerin tahliye sürecindeki bazı sahneler, yahudiler arasında endişe ve korku yaratırken, özellikle teslim sırasında yaşanan olaylar dikkat çekti. Gazze’de toplanan kalabalıkların rehineler çevresinde sloganlar atması ve gergin anların yaşanması, İsrail kamuoyunda tedirginliği artırdı.
Ancak yaşanan bu süreç, olayların yalnızca bir yönünü yansıtıyor. Diğer tarafta ise, İsrail’in Hamas ile yaptığı ateşkes anlaşması kapsamında, aralarında geçmişte silahlı eylemlere karışmış kişilerin de bulunduğu Filistinli mahkumların serbest bırakılması ve yüz binlerce Filistinlinin Kuzey Gazze’ye geri dönüşü bulunuyor.
Bu gelişmeler, İsrail içinde farklı tepkilere neden olurken, bölgede uzun vadede nasıl bir etki yaratacağı belirsizliğini koruyor. Ateşkes şartları gereği gerçekleşen bu dönüşler, bölgedeki demografik ve siyasi dengeler açısından kritik bir süreci beraberinde getiriyor.
Bu süreç, özellikle 7 Ekim 2023’te başlatılan Aksa Tufanı operasyonunun etki alanlarından Batı Negev bölgesinde yaşayan yahudiler için büyük bir anlam taşıyor. “Gazze Zarfı” olarak da bilinen bu bölgedeki Kibbutzlar, Moşavimler, kasabalar ve küçük yerleşimler, saldırıların etkisini yaşayan bölgeler olarak biliniyor.
Geçmişte silahlı eylemler gerçekleştiren Filistinlilerin serbest kalması, gelecekte benzer “tehditlerin” yeniden ortaya çıkabileceği endişesini doğuruyor.
The Times of Israel’e konuşan bölge sakini Moira Dror, anlaşma sebebiyle Hamas’ın tekrar iktidara geldiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Açıkçası Hamas Gazze’de tekrar iktidara geldi; aslında, hiçbir zaman iktidardan uzak kalmadılar. Bu bir zafer mi? Zafer değil.”
Sderot bölgesinde yaşayan Netanel Sarrusi ise “Son günlerde Gazzelilerin Kuzey Gazze’ye dönüş fotoğraflarını gördüğümüzde, bunlar bizim için çok zor sahnelerdi” diyerek 7 Ekim’i destekleyen insanların tekrar evlerine geri döndüğünü, bunun kendileri için bir tehdit olduğunu ifade etti.
Yahudiler, ateşkesin getirdiği geçici “huzura” rağmen, gelecekte olası tehditlere karşı hazırlıklı olma gerekliliğinin farkında. İsrail ordusu ve güvenlik güçleri, bölgedeki güvenliği sağlamak için önlemlerini artırmayı sürdürüyor.
Yorum Yap