Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Karim Khan, kadınlara yönelik toplumsal “cinsiyet temelli zulüm” suçlamasıyla Afganistan İslam Emirliği lideri Hibetullah Ahundzade ve Afganistan İslam Emirliği Yüksek Mahkeme Başkanı Abdül Hakim Hakkani hakkında tutuklama kararı çıkarmaya hazırlandıklarını açıklamıştı.
Emirlik lideri Ahundzade, iki gün önce bir medresede yaptığı konuşmasında bu konuya da değindi. ‘İslam uğruna mücadele etme arzunuz varsa kendinizi tehditlere hazırlamalısınız’ diyen Ahundzade, hiçbir tehditten korkmadıklarının altını çizdi.
Batının kendi kanunlarını kendilerine dayatmak istediğini söyleyen Ahundzade, hiçbir talimata boyun eğmeyeceklerini ifade etti.
Ahundzade’nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“İslam uğruna mücadele etme arzunuz varsa kendinizi tehditlere, hapislere ve hatta şehadete hazırlamalısınız.
Batı ülkelerinin tehditlerinden mi korkmalıyız yoksa Allâh’ın vaadine mi tutunmalıyız? Allâh, hakikatte kararlı olanları koruyacaktır. Ne Doğu ne de Batı, hiç kimse onları yenemez veya onlara zarar veremez. Elbette Allâh’ın vaadi haktır.
Sahabeler din uğruna büyük fedakarlıklar yapmışlardır. Kendi canlarını ortaya koymuşlar ve öz kardeşlerinin kanına boyanmışlardır. Onların çektiği zorluklar sonucunda İslam bize kadar ulaştı.
İslam tarihine bir bakın; bu din nasıl başladı, nasıl yayıldı? İslam’ın yükselmesi sahabelerin mübarek kanlarıyla mümkün olmuştur. Mücahidlere daima söylerim; Müslümanlara sahabelerin tarihini ve hayatlarını anlatın. Sahabelerin hayatlarını öğrenerek kendi hallerinizi düzeltin.
Bu din uğruna Allâh Rasulü sallAllâhu aleyhi ve sellem’in dahi dişi kırılmış, mübarek başı yaralanmış, kanı yere dökülmüştür. Bir günde 70 sahabe şehid olmuştur. Allâh Teâlâ bu şehidlerin kanlarıyla İslam’ı bize ulaştırmıştır.
Kimse Afganların İslam’ı terk edeceğini düşünmesin. Kimse Afganların İslam’dan taviz vereceğini hayal etmesin. Eğer taviz verecek olsaydık, bunu daha önce yapardık. Taviz verecek olsaydık binlerce şehidi neden verdik? Bu evler neden yıkıldı? Tüm bu fedakarlıklar, bizim dinimiz İslam olduğu için yapıldı. Nitekim İslam, Allâh Teâlâ’nın hoşnut olduğu ve Müslümanların gönül verdiği dindir.
Sen batıl bir din uğruna bu kadar kararlı duruyorsan, ben neden hak bir din uğruna direnmeyeyim? Müslüman kardeşlerim, bizim bir derdimiz yok. Tek derdimiz dünya ile. Dünyada olan derdimizin adı da İslam’dır. Biz meseleleri İslam çerçevesi içinde Rasûlullâh sallAllâhu aleyhi ve sellem’in ve sahabelerinin yaptığı gibi çözmeye hazırız.
Bizim tam bir dinimiz var. Her sorunun çözümü bu dinde mevcut. Allâh Teâlâ’nın bize verdiği bu din, tam bir dindir. Eğer birilerinin bizimle sorunu varsa, çözüm bulmaya hazırız. Ama hiçbir zaman kendi prensiplerimizden ve İslam’dan taviz vermeyiz. Dinimizin zedelenmesine asla izin vermeyiz. Ben Allâh Teâlâ’nın hududlarını uyguluyorum, onlar ise neden bunu yapıyorsun diyorlar. Neden kamu önünde hududlar uygulanıyor, neden recm ediyorsunuz, neden el kesiliyor, neden insanlara ceza veriliyor diyorlar.
Onlar kendi kanunlarını bize dayatmak istiyor, bizim kanunlarımızın ise değersiz olduğunu iddia ediyorlar. Benim kanunum İslam’dır, bu İlahi bir dindir. Onların kendi kanunlarına saygı beklemeleri, ama İslam’a saygı göstermemeleri kabul edilemez.
Kafir dünya, Afganistan’ın ve Afganistan hükümetinin bağımsız bir irade ile yönetilmesini istemiyor. Biz ise kimsenin etkisi altında değiliz ve kimsenin talimatlarına boyun eğmeyeceğiz. Biz yalnızca Allâh’a teslim olmuşuz, Allâh’tan başkasına da asla boyun eğmeyiz.”
Yorum Yap